{ "title": "Gözde Su Çiçeği", "image": "https://www.sucicegi.gen.tr/images/gozde-su-cicegi.jpg", "date": "20.01.2024 03:08:58", "author": "VELİ ATAY", "article": [ { "article": "
Gözde Su Çiçeği, Su çiçeği rahatsızlığı genellikle çocuk yaşlarda meydana gelen bir şikâyet durumu olup günümüzde pek tehlikeli bir yanı kalmamaktadır. Zira yapılmış olan suçiçeği aşısı sayesinde bu şikâyetten kurtulmak oldukça kolaydır. Su çiçeği hastalığı bütün bedende meydana gelen bir şikâyet olup su kabarcıkları halinde kabukların oluşması ile meydana gelmektedir.

Su çiçeği rahatsızlığı nedeni ile meydana gelen enfeksiyonun virüsü ortaya çıktıktan sonra tahmini olarak 15 gün içerisinde yayılmaktadır. Bedende suçiçeği virüsü ile bilindik döküntülerin yaşanması ile halsizlik, hafif ateş çıkması, iştahsızlık gibi başlangıçta oluşan belirtileri söz konusu olmaktadır. Gözde su çiçeği çıkması halinde deride hastalıktan kaynaklanan belirtilerden birisi olan döküntülerin yaşanması halinde kendini gösterir. Bu meydana gelen döküntüler doğrultusunda öncelikle pembe rengine yakın kırmızı haldeki deride kabarmalar başlar. Birkaç saatin geçmesi ile göz ve çevresinde (Burun ve yanaklarda dahil olmak üzere) kırmızı renkte olan içi sıvı halde dolu bir şekil almaya başlar. Bu döküntüler oldukça kolay bir biçimde yırtılması söz konusudur. İçinde yer alan berrak haldeki sıvı ile 12 saat ile 24 saatin geçmesi ile bulanık hale gelir. Üst kısmında ise kabuk bağlaması sonucunda kahverengine yakın olan koyu renkteki pullar halinde deriden dökülmeye başlar.

Gözde Su Çiçeği Sonucu Oluşan Rahatsızlıklar

Gözde su çiçeği çıkması halinde bu kabarıkların kendiliğinden geçmesi beklenir ise bu izlerin kaybolması geç de olsa mümkündür. Ancak içi sıvı halde bulunan keseciklerin patlatılması halinde birtakım izlerin kalması söz konusudur. Özellikle göz ve çevresinde patlatılan kesecikler gözün yapısına zarar verip ilerleyen süreçlerde olumsuz sonuçlar doğurmasına neden olmaktadır. Bu durum beraberinde gözde rahatsızlıklara ve problemlere neden olabileceği gibi geri dönüşü mümkün olmayan hastalıkları da beraberinde getirebilir.

Çiçek hastalığında meydana gelen döküntüler aynı anda meydana gelip yine aynı anda ve aynı zaman dilimi içerisinde kendiliğinden kaybolduğu gözlemlenmiştir. Yani bir döküntünün yaşı diğer döküntü ile aynı zaman içerisinde gerçekleşir ve kaybolur. Bu döküntüler özellikle de yüzde ve yüzün çevresinde meydana gelir. Yüzde meydana gelen su çiçeği rahatsızlığı aynı zamanda göz ve çevresinde de meydana gelme ihtimali oldukça yüksektir. Bu durum belki de en tehlikeli olan ve ne rahatsız edici bir durum olup bir an önce önlem almak en doğru çözüm olacaktır. Bütün bu durumların yaşanması halinde sizin yapmanız gereken bu döküntüleri kesinlikle kaşımamanız gerekir. Aksi halde birçok sorun yaşamanız ve ilerleyen süreçlerde gözünüzde oldukça önemli rahatsızlıklar söz konusu olabilir.

Gözde su çiçeği çıkması sonucunda göz görmeleri sorunu yaşanması mümkündür. Bunun yanı sıra bulanık görme hali ile göz kızarıkları söz konusu olabilir. Böyle bir durumda gözlerimizin kaşınması mümkündür. Ancak asla kaşınmaması gerekir. Kendimize hâkim olup böyle bir olay meydana gelir gelmez tedbir almanız gerekmektedir.

Gözde Su Çiçeği Çıkması Sonucu Yapılması Gerekenler

Göz ve çevresinde meydana gelen su çiçeği rahatsızlığı sonucunda yapılması gereken ilk şey hiç vakit kaybetmeden alanında Uzman bir hekime başvurmak gerekir. Aksi halde geri dönüşü olmayan hastalıkların baş göstermesi söz konusudur. Bunun için bu rahatsızlığa maruz kaldığımız an ilk yapmanız gereken şey en yakınınızdaki sağlık ocağına danışmanız gerekir. Bunun yanı sıra ciltte meydana gelen kızarıklara ve morarmalar karşı ve su çiçeği rahatsızlığına karşı kesinlikle Uzman bir cildiye doktoru aranması gerekir. Bunun yanı sıra sıcak su banyosu yapmak da iyi gelecektir. Ancak kesinlikle kaşınma durumunun yaşanması halinde kesinlikle kabarcıklara dokunmamalıyız. Hastalık zaten kendiliğinden geçecektir. Bütün bu durumun yanı sıra doktor tavsiyesi doğrultusunda alınan ilaçlarda etkisini gösterecektir. Bunun ile birtakım bitkisel otlardan hazırlanmış olan krem ve merhemlerin de işe yaradığını söyleyebiliriz. Siz her ihtimale karşı bu yöntemleri uygularken kesinlikle doktorunuza danışmanız gerekir.
" } ] }